Kral Arthur ve büyücü Merlin’e dair daha önce hiç okunamamış 800 yıllık el yazmaları, modern teknolojinin yardımıyla yeniden hayat buldu.
Orta Çağ efsanelerinin en gizemlileri arasında yer alan Kral Arthur ve danışmanı büyücü Merlin’e ait yeni hikâyeler bilim insanlarının titiz çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarıldı. 13. yüzyıldan kalma ve zamanla üzeri başka metinlerle kapatılmış el yazmaları, yüz binlerce dolarlık özel kameralar ve dijital analiz teknikleri kullanılarak okunabilir hale getirildi.
Cambridge Üniversitesi Kütüphanesi’nde keşfedilen ve 1275-1315 yılları arasında yazıldığı tahmin edilen el yazması, Suite Vulgate du Merlin adlı eserin bir parçası. Söz konusu eser Kral Arthur’un taç giymesinden sonraki olayları anlatan ve döneminin en popüler hikâyelerinden biri olan Lancelot-Grail serisinin ikinci bölümünü oluşturuyor. Zamanında çok satan bir eser olmasına rağmen, günümüze yalnızca 40 kopyası ulaşabilmiş durumda.
El yazması 1500’lü yıllarda İngiltere’nin Suffolk bölgesindeki Huntingfield Malikânesi’ne ait mülkiyet kayıtlarının kapağı olarak geri dönüştürülmüş. Bu süreçte katlanmış, yırtılmış ve yeni kitabın cildine dikilmiş. Ancak üniversitenin bilim insanları yeni dijital görüntüleme teknolojileri sayesinde belgenin kayıp kelimelerini kurtarmayı başardı.
El yazmasının restorasyonu üç yıl sürdü ve artık hem akademisyenler hem de halk tarafından dijital ortamda incelenebiliyor. Dr. Irène Fabry-Tehranchi, dönüşümle ilgili olarak şunları söylüyor:
“30 yıl önce yapılsaydı, parçayı kesmek, açmak ve düzleştirmek zorunda kalacaktık. Ancak bugün, onu olduğu gibi koruyarak hem 16. yüzyıl arşiv uygulamalarına hem de ortaçağ hikâyesinin kendisine erişebiliyoruz.”
Merlin ve Kral Arthur’un Hikâyeleri Gün Yüzüne Çıkıyor
El yazması Norman İstilası sonrası İngiliz aristokrasisinin dili olan Eski Fransızca ile yazılmış. Metin, Suite Vulgate du Merlin’den iki önemli bölümü anlatıyor: İlki, Hristiyanların Saksonları yendiği Cambénic Savaşı. Bu bölümde Excalibur’ı kullanan Gauvain, atı Gringalet, kardeşi ve babası Kral Loth’un, Sakson kralları Dodalis, Moydas, Oriancés ve Brandalus’un güçlerine karşı savaşı anlatılıyor.
İkinci bölüm ise Merlin’in Arthur’un Sarayı’ndaki maceralarını konu alıyor. Ünlü büyücü, Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi sırasında bir arpçı kılığında saraya geliyor. Bu bölümde Merlin, büyülü yeteneklerini ve Arthur’un danışmanı olarak önemini gösteriyor.
El yazmasının her bir kopyası bireysel kâtipler tarafından elle yazıldığı için, her birinde kendine özgü özellikler bulunuyor. Örneğin bu parçada Sakson savaşçısı “Dodalis” yerine yanlışlıkla “Dorilas” adının kullanılması gibi küçük hatalar mevcut.
Teknolojinin Gücüyle Geçmişe Yolculuk
Cambridge Üniversitesi’nin Kültürel Miras Görüntüleme Laboratuvarı’nda (CHIL) yürütülen restorasyon projesi, çok disiplinli bir ekip tarafından gerçekleştirildi. Parçanın son derece hassas olması nedeniyle geleneksel koruma yöntemleri yerine yenilikçi teknikler kullanıldı.
Ekip multispektral görüntüleme (MSI) teknolojisini kullanarak farklı ışık dalga boylarında görüntüler elde etti. Ayrıca normalde fosiller için kullanılan bilgisayarlı tomografi (CT) taraması ile kitabın cildini tahrip etmeden analiz edebildi.
El yazmasının durumu nedeniyle ekip katlı metnin her bölümünü fotoğraflamak için aynalar, prizmalar ve mıknatıslar kullandı. Yüzlerce görüntü dijital olarak birleştirildi ve sonunda el yazmasının tam bir 3D modeli oluşturuldu.
İlginizi Çekebilir: Periler Dünyasına Açılan Kapı: Brocéliande Ormanı
Yeni teknolojilerin tarihin tozlu raflarındaki kayıp metinleri tekrar gün ışığına çıkartması konusundaki fikirlerinizi yorumlarda veya Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilir, daha fazlası için bizleri Google News ve WhatsApp kanalımızdan takip edebilirsiniz.
Kaynak: BBC
