Hastalıkların tanısını geciktiren 3 ölümcül hata - Manşet Haber

Hastalıklarda tanının gecikmesinin ölümcül olabileceğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, “Tanı gecikmesinin en temel nedenlerinden biri, hastalıkların ilk belirtilerinin halsizlik, baş ağrısı, iştahsızlık gibi genel ve sıradan yakınmalarla sınırlı kalmasıdır. Bunun yanı sıra, özellikle gençlerde sık görülen düşük risk algısı, bireylerin kendilerini sağlıklı hissetmeleri nedeniyle sağlık taramalarını gereksiz görmelerine yol açar. Ancak iyi hissetmek, her zaman sağlıklı olmak anlamına gelmez. Birçok ciddi hastalık uzun süre belirti vermeden ilerleyebilir. Üçüncü ve en sık karşılaşılan neden ise modern yaşamın getirdiği yoğun tempo nedeniyle sağlık kontrollerinin ertelenmesidir” dedi.
Günümüzde modern tıbbın sunduğu tüm imkanlara rağmen birçok birey için hastalık, farkında olmadan tehlike oluşturmaya devam ediyor. Tanısı konulmamış bazı hastalıklar ise yalnızca bireyin hayat kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda geri dönüşümsüz komplikasyonlara, organ kayıplarına ve hatta ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Medical Park Ordu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, tanısı konulmayan hastalıklar ile ilgili uyarılarda bulundu.

“Tanıyı geciktiren ihmallere dikkat”
Uzm. Dr. Şahin, tanının gecikmesinin başlıca nedenlerini şöyle paylaştı:
“Tanının gecikmesinin en temel nedenlerinden biri, hastalıkların daha çok belirgin bir şekilde başlamaması ve ilk belirtilerinin halsizlik, baş ağrısı, iştahsızlık gibi genel ve sıradan yakınmalarla sınırlı kalmasıdır. Bu tür semptomlar, çoğu zaman günlük yaşamın stresi, yorgunluk ya da mevsimsel değişikliklerle ilişkilendirilerek önemsenmez. Bunun yanı sıra, özellikle genç erişkinlerde sık görülen düşük risk algısı, bireylerin kendilerini sağlıklı hissetmeleri nedeniyle sağlık taramalarını gereksiz görmelerine yol açar. Ancak iyi hissetmek, her zaman sağlıklı olmak anlamına gelmez, birçok ciddi hastalık uzun süre belirti vermeden ilerleyebilir. Üçüncü ve en sık karşılaşılan neden ise modern yaşamın getirdiği yoğun tempo nedeniyle sağlık kontrollerinin ertelenmesidir. İş ve sosyal yaşam arasında sıkışan bireyler, düzenli kontrol alışkanlığı geliştiremediğinden hastalıklar ancak ileri evrede, belirgin hasarlar oluştuktan sonra fark edilebilmektedir.”

“Erken tanı sadece hayat kurtarmaz, geleceği de korur”
“Modern tıpta önleyici yaklaşım esastır” diyen Uzm. Dr. Şahin, “35 yaş üstü bireylerin yılda en az bir kez detaylı bir sağlık taramasından geçmesi gereklidir. Ayrıca, ailesinde genetik hastalık öyküsü bulunanların, yaşam tarzı risk faktörlerine sahip bireylerin (sigara, obezite, sedanter yaşam) daha sık kontrol altında olması gerekir. Tanısı konulmamış hastalıkların bireysel etkilerinin yanı sıra, sağlık sistemlerine yükleri de göz ardı edilmemelidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA