Yayaya yol ver, şaşaya son ver - Mehmet AYDIN

Türk İnternet Medya Birliği’nin (TİMBİR) iki günlük programı kapsamında Pazartesi ve Salı günleri Edirne’deydik.

Hani şu Türkiye’mizi tarif ederken kullandığımız “Edirne’den Kars’a” sözünde adı geçen Edirne.

Osmanlı’ya 92 yıl başkentlik yapmış, “Bursa’nın oğlu, İstanbul’un babası” diye ifade edilen ve Avrupa’ya açılan kapımız olan Edirne.

Yaklaşık 10 yıl kadar önce de gitmiştim, tıpkı bizim Aydın gibi her yani tarih fışkıran, adeta bir açık hava müzesi olan Edirne’ye.

TİMBİR Genel Başkanımız Dr. Süleyman Basa ve yönetim kurulumuzda görev alan diğer arkadaşlarımızla birlikte başta Süleymaniye Camisi olmak üzere diğer eserleri yeniden görme fırsatı bulduk.

Edirne Valisi Yunus Sezer’den, Edirne’nin genç Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın’dan Edirne’yi ve Edirne’de yapılan çalışmaları dinledik.

TİMBİR Genel Başkan Yarımcımız ve Edirne Ahval Gazetesi İmtiyaz Sahibi, değerli meslektaşım Nevser Tavgaç Eraslan ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Damla Göç, diğer ekip arkadaşlarıyla birlikte Edirne’ye adım attığımız andan ayrıldığımız ana kadar olağanüstü bir misafirperverlik örneği sergilediler.

TİMBİR'imizin genç üyesi Eren Turan da, bu organizasyondaki katkı ve çabalarıyla övgüyü ziyadesiyle hak etti.

Tüm odaları sporcular için tasarlanmış, aile sıcaklığındaki Adresin Otel'de konakladık.

Yan yana akan Tunca ve Meriç’in üzerinden birkaç defa geçtik. Ekibimizin ağır topları, gondolla Meriç’te gezintiye bile çıktı.

Genç gazeteci, radyocu ve televizyoncu yani haberci adaylarıyla, Edirne’nin sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştuk.

Kendi halinde, kimsenin kimseye karışmadığı, yargılamadığı, yadırgamadığı, mutlu bir şehir gördük.

Dikkatimi çeken en önemli husus ise şehrin içindeki tüm yaya geçitlerinde, sürücülerin istisnasız yayalara yol vermesi oldu.

Yayalar salına salına geçse bile, ne bir korna sesine, ne de bir öfke patlamasına şahitlik ettik.

Bu durumu, Avrupa’ya yakın ve günlük hayatta sokaklarında sürekli Avrupalıların dolaştığı bir şehir olmasına bağlamıştım.

Böyle olmadığını, bizim İstanbul Havalimanına transferimizi sağlayan, eş durumundan 10 yıldır Edirne’de yaşayan, Adanalı Özgür kardeşimizden öğrendik.

Geçtiğimiz yıllarda Edirne Emniyeti yayalara yol verilmesi için ciddi uygulamalar yapmış. Şehrin değişik güzergahlarına kameralar yerleştirilmiş, Özgür’ün deyimiyle şehirdeki sürücülerin yüzde 60’ına cezalar kesilmiş ve bu sayede Edirne’de yayalara yol verme kültürü oluşmuş. Bundan sonra da o kültürün kolay kolay yozlaşacağını sanmıyorum.

Özetlemek gerekirse, Edirneliler yayaya yol, şaşaya son vermişler.

Diğer şehirlere de tavsiyemiz;

Yayaya yol verin, şaşaya son verin…