Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, önümüzdeki üç yıl içinde yüz tanıma ve dijital belgelerle geleneksel check-in işlemini ve biniş kartlarını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu dönüşüm, hava yolu seyahatlerinde devrim niteliğinde bir adım olacak
Hava yolu seyahatlerinde ezber bozan bir dönüşüm kapıda. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), geleneksel check-in süreci ile biniş kartı uygulamasını sonlandırmaya hazırlanıyor. Yeni sistemle birlikte, yolcuların yüz tanıma teknolojisi ve dijital belgeler sayesinde uçuşlara çok daha hızlı ve temassız bir şekilde erişmesi mümkün olacak.
Birleşmiş Milletler’e bağlı ICAO'nun üzerinde çalıştığı bu yeni modelin, üç yıl içerisinde dünya genelinde hayata geçmesi planlanıyor. Yolcular, uçuş bileti aldıktan sonra telefonlarına dijital bir seyahat belgesi indirecek ve bu belge, rezervasyonda yapılacak değişikliklerle otomatik olarak güncellenecek.
En büyük yeniliklerden biri ise pasaportların dijitalleşmesi. Yolcular, pasaport bilgilerini telefonlarına yükleyerek, havalimanlarında yüz tanıma sistemleriyle kimlik doğrulaması yapabilecek. Bu sistem sayesinde, havayolu şirketleri kimin uçağa bineceğini anında öğrenebilecek ve klasik check-in işlemine gerek kalmayacak.
Amadeus seyahat teknolojileri şirketinden üst düzey yönetici Valerie Viale, söz konusu dönüşümü "havacılık sektöründe son 50 yılın en büyük değişikliği" olarak nitelendirdi. Viale, sistemin yolcu gizliliği açısından da güvenli olduğunu belirterek, yüz tanıma verilerinin kontrol noktalarından geçtikten sadece 15 saniye sonra sistemden silindiğini ifade etti.
Kısacası, bavulunu alan ve yüzü tanınan yolcu, yalnızca birkaç saniyede uçuş kapısında olacak. Geleceğin havalimanları, teknolojiyi merkeze alan bu yeni sistemle çok daha hızlı, güvenli ve pratik bir hale geliyor.