Olay, 1 Nisan 2025 tarihinde Suruç-Birecik karayolu üzerinde başladı. Edinilen bilgilere göre, aracının farlarının arızalı olduğunu fark eden sürücü F.B., polis ekipleriyle tartışmaya başladı. Farlarının çalışmadığı için cezai işlem uygulanacağını düşünen F.B., "polise mukavemet" suçlamasıyla gözaltına alındı. Otomobil sürücüsünün kuzeni olan avukat Yılmaz Birden, müvekkilinin gözaltına alınmasının ardından karakola giderek hukuki yardım sağlamak istedi.
Avukat Yılmaz Birden Yaralandı
Ancak, burada güvenlik güçleri arasında yaşanan gerginlik kısa süre içinde arbedeye dönüştü. İddiaya göre, güvenlik güçleri, Avukat Birden’i darp ederek kafasından yaralanmasına neden oldu. Olayın ardından Birden, ihbar üzerine bölgeye gelen sağlık ekiplerince yapılan müdahalenin ardından Suruç Devlet Hastanesine kaldırılarak darp raporu aldı.
BURADAYIZ, HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ.
Olayın ardından Şanlıurfa Barosu, resmi sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
Baro, avukat Yılmaz Birden’e yönelik gerçekleştirilen saldırıyı şiddetle kınayarak, adli sürecin yetersiz olduğunu ve saldırganların cezasız kalmaması gerektiğini belirtti.
İşte Şanlıurfa Barosu'nun yaptığı açıklama: "Dün meslektaşımız Av. Yılmaz Birden’e yönelik gerçekleştirilen saldırının ardından yaşanan adli süreç, kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Beş şüpheliden sadece ikisinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılması, üç kişinin ise hiçbir tedbir kararı olmaksızın elini kolunu sallayarak serbest kalması, hukuk sisteminin avukatlara yönelik saldırılara karşı acizliğini ve duyarsızlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bu karar, avukatlık mesleğine, hukuka ve adalete yapılan bir saldırıdır! Avukatlar, sadece bireylerin değil, toplumun da savunucusudur. Onlara yönelen her saldırı, halkın adalete erişimine vurulmuş bir darbedir. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Şanlıurfa Barosu olarak bu skandal kararın sorumlularına karşı tüm yasal süreçleri sonuna kadar takip edeceğimizi ilan ediyoruz. Avukatlara yönelik şiddetin cezasız kalmasına asla izin vermeyeceğiz! Ne baskıya boyun eğeriz, ne de geri adım atarız. Hukuku çiğneyenlere, adaleti katledenlere karşı dimdik duracağız! Bu mesleğin onurunu korumak, saldırıya uğrayan her meslektaşımızın hakkını savunmak bizim namus borcumuzdur. Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz."
