Tahran'da kurulan 'Tövbe Odası' neyi amaçlıyor?
Tahran'ın kuzeyinde yer alan Tecriş Metro İstasyonu'nda, kadınları başörtüsü takmaya ikna etmeyi amaçlayan bir 'Tövbe Odası' kuruldu.
Oluşturma Tarihi: 2025-02-27 18:23:13
Güncelleme Tarihi: 2025-02-27 18:24:58
İran'ın başkenti Tahran'ın kuzeyinde yer alan Tecriş Metro İstasyonu'nda, kadınları başörtüsü takmaya ikna etmeyi amaçlayan bir "Tövbe Odası" kuruldu.
Popüler Gazete'nin İran basınından aktardığına göre Tahran Belediyesi tarafından kurulan ve İslami yaşam tarzını teşvik etmesiyle bilinen "Devrim Kızları" isimli bir grup tarafından yönetilen odaya ilişkin tanıtım videosu geçtiğimiz hafta devlet televizyonunda yayınlandı.
Görüntülere göre İmam Hüseyin Türbesi'nin bir replikası bulunan odada, İran İslam Devrimi'nin siyasi ve ruhani lideri Humeyni ve mevcut dini lider Ali Hamaney'in yanı sıra İsrail askerleri tarafından Ekim ayında öldürülen Hamas'ın eski Siyasi Büro Şefi Yahya Sinvar ve ABD'nin 2020'de Bağdat'ta öldürdüğü İslam Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü'nün eski komutanı Kasım Süleymani'nin fotoğrafları yer alıyor.
Ayrıca "şehit" olarak kabul edilen İran Devrim Muhafızları Ordusu komutanları ve saygı duyulan diğer askeri ve dini şahsiyetlerin görüntüleri de bulunuyor.
Birçok kişi tarafından bir propaganda aracı olarak görülen bu Tövbe Odası'nda, artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanılarak Kerbela'ya sanal hac yolculuğuna da çıkılıyor.
Söz konusu görüntülerde, başörtüsü kurallarını ihlal eden kadınların, İran'ın "şehit" olarak kabul ettiği kişilere ait fotoğrafların önünde ağladığı, ardından kadın görevliler tarafından kendilerine bir başörtüsü takılarak bir daha çıkarmaması için tembih ettiği görüldü.
Propaganda videosunda başörtüsünü takan kadının ise duygulanıp gözyaşlarına boğulması ve şehitlere saygısından dolayı bunu bir daha başından çıkarmayacağına dair söz vermesi bir çok kişiye inandırıcı gelmedi.
Sosyal medya platformlarında videonun gerçekliği konusunda endişeler dile getirilirken, bazıları videodaki kadınların ya ücret karşılığı rol yapan oyuncular olduğunu ya da baskı altında hareket ettiklerini öne sürdü.
"Devrimin Kızları" isimli grup ise bu adımı destekleyerek, söz konusu odanın kadınların dini ve sosyal kimliklerini güçlendirmek, başörtüsü ve İslami değerler hakkında diyalog kurmak için kültürel bir alan olduğunu ifade etti.
Tahran Belediyesi'nin bu adımını eleştirenler yetkisini aştığını ve acil kentsel sorunlar yerine bu odaya kaynak aktardığını vurguladı.
İranwire sitesine konuşan sosyolog Maryam, "Açıkçası, bu videolara inanmıyorum. Bu insanların hangi şartlar altında olduğunu bilmiyoruz. Hatta oyuncu bile olabilirler. İnsanların dini duygularını sömürdüklerini biliyorum, ancak artık kimse onların oyunlarına inanmıyor" diye konuştu.
İranlı gazeteci Seyyid Abdul Cevad Musavi ise konuya ilişkin kaleme aldığı yazısında, "Tövbe tamamen şahsi ve içsel bir meseledir. Allah ile yarattıkları arasındaki ilişkiyle sınırlı, hiç kimsenin yalnız bırakılmadığı, tamamen gizemli bir bağ. Bu sebeple İslam'da günahların başkalarına itiraf edilmesi hoş karşılanmaz" ifadelerini kullandı.
Tahran ve diğer büyük şehirlerde çok sayıda kadın, Mahsa Amini'nin ölümüyle 2022'de patlak veren protestoların ardından zorunlu başörtüsüne karşı gelmeye devam ediyor.
popülergazete