Emine Erdoğan'a Küresel Donörler Forumu'ndan 'En İyi Kadın Lider Ödülü'

ANKARA, (DHA)-

Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi tarafından Bakırköy'de bir otelde Küresel Donörler Forumu gerçekleştirildi. Programa Emine Erdoğan'ın yanı sıra eski İskoçya Bölgesel Başbakanı Humza Yousef, İngiliz Milletvekili Naz Shah, Londra Valisi Vekili Paul Palmer, Güney Afrika Dışişleri Bakanı Dr. Naledi Pandor, AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, 2025 Küresel Donörler Forumu Eş Başkanı ve Milletvekili Ayşe Böhürler, Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi Kurucusu Tarik Cheema ve Ayesha Imran, İstanbul Valisi Davut Gül ile eşi Gülden Gül katıldı. Küresel Donörler Forumu açılış töreninde konuşan Erdoğan, toplantının üçüncü kez İstanbul'da gerçekleşiyor olmasından mutluluk duyduğunu söyledi. İstanbul'un, hayır kültürünün şehrin mimarisine damga vurduğu ve insaniyet odaklı medeniyetin gözler önüne serildiği sembol bir şehir olduğunu belirten Erdoğan, "Mesela birçok tarihi yapımızda rastlayacağınız kuş evlerinde kendini ortaya koyan kalbiselim, insan ruhunun latifliğinin eseridir" dedi.

'İNSAN, KALBİNDE NE VARSA DIŞ DÜNYADA DA ONU GERÇEKLEŞTİRİR'

Erdoğan, medeniyet tarihindeki binlerce vakfın kuruluş amacındaki ince düşüncenin insanı hayrete düşürdüğünü ifade ederek, "Genç kızlara çeyiz hazırlayan vakıflardan tutun, yazın soğuk su dağıtan vakıflara kadar sayısız hayır girişimi, hayatı herkes için yaşanılır kılmıştır. Bu örnekler, insanın iç dünyasında iyiliğe yer açtığı takdirde dış dünyanın cennetten bir iz düşüm olabileceğinin delilleridir. Çünkü insan, kalbinde ne varsa dış dünyada da onu gerçekleştirir. O yüzden başımızı kaldırıp dünyanın şimdiki haline baktığımızda iç dünyamızın topraklarının çoraklaştığını anlıyoruz. Demek ki insanlığın kalbi bir süredir iyilikten, güzellikten yana boş kalmış. Ruhu bakımsız kalmış. Vicdanı karanlıkta kalmış" ifadelerini kullandı.

'YOKSULLUK, EŞİTSİZLİK VE İSTİKRARSIZLIK NE YAZIK Kİ GÜN GİTTİKÇE DERİNLEŞİYOR'

İnsanlığın 21. yüzyıl karnesinin savaşlarla, çatışmalarla, nefret suçlarıyla dolup taştığını, toplumları kıskacına alan yoksulluk, eşitsizlik ve istikrarsızlığın ne yazık ki gün gittikçe derinleştiğini belirten Erdoğan, "Suriye'de 13 yıl süren savaş ve terör, Sudan'da devam eden iç çatışmalar, Ukrayna'daki savaş gibi birçok kriz, dünyayı kasvetli bir yere çevirmiş. Gazze Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, 7 Ekim-23 Mart arasında ölen insanların listesini yayımladı. Yüzünü öte yana çeviren insanlığa, bu sessizliğinin neye sebep olduğunu gösterdi. Bu liste, dünyanın en büyük utancı sayılmalıdır. Tam tamına 1516 sayfada, 50 binden fazla şehidin ismi var. Bunun 474 sayfası 15 bin 613 çocuğun isminden oluşuyor. 27 sayfası daha henüz birinci yaş günü kutlanmamış bebeklerle dolu" dedi.

'ÜMİDİNİ DİRİ TUTMALIYIZ'

Umut insanı olmak gerektiğini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Elbette Rabbimizin emrine uyarak, hayırlarda yarışmaktır. Hem o öyle kutlu bir yarıştır ki katılan herkes galiptir, birincidir, muzafferdir. İşte biz de bugün buradan sesimizin ulaştığı herkesi bu yarışa davet ediyoruz. Bilhassa en buhranlı günlerde, içinde bulunduğumuz zor şartlara bakıp gelecekten korkarak, hayır işlemekten, infak etmekten asla geri durmamalıyız. 'Yarın kıyametin kopacağını bilseniz, elinizdeki son fidanı mutlaka dikiniz' buyuran Peygamber'imizin izinden ayrılmamalıyız. Elimizden gelen sadece tek bir fidan bile olsa o fidan ekildiği takdirde, yere düşen gölgesiyle, verdiği meyve ve oksijenle insanlığın hayrına hizmet edeceği ümidini diri tutmalıyız. Küresel insani yardım raporlarına göre Türkiye, her yıl en çok insani yardım yapan ülkelerin ön sıralarında yer aldığı gibi gayrisafi milli hasılasına göre de en cömert ülkedir. Dallarını insanlığa uzatan bir zeytin ağacıdır. Biz, Suriye savaşının ilk gününden itibaren, ülkemizin ve gönlümüzün kapılarını kardeşlerimize açtık. Çoğunluğu Suriyeliler olmak üzere korunmaya ihtiyacı olan 4 milyon civarında mülteciyi ülkemizde ağırladık. Aktif bir şekilde İspanya'dan Lübnan'a, Küba'dan Vietnam'a, Madagaskar'dan Yunanistan'a kadar bir ihtiyacın hasıl olduğu her noktaya yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Biz, insanlığa öz kardeşlerimiz nazarıyla yaklaşıyor ve ah edene elimizi uzatırken onun dinine, ırkına, etnik kökenine bakmıyoruz."

Türkiye'nin insani yardım anlayışının özünde, kalkındırma felsefesi olduğunu dile getiren Erdoğan, "İnsani krizlerde acil ihtiyaçları karşılamanın yanında dışarıdan gelecek yardımlara bağımlılığı ortadan kaldıracak çözümler geliştiriyoruz. Eğitimden alt yapı kurulumuna, sağlık hizmetlerinin tesis edilmesinden meslek edindirmeye kadar tüm yardımlarımız kalkınma desteklidir. Şimdi, içinden geçtiğimiz zorlu dönemde bu örneği çoğaltmamız elzem bir ihtiyaçtır" diye konuştu.

'AMACIMIZ, YIKILAN YERLERİ AYAĞA KALDIRMAK, İMAR VE İHYA ETMEK OLMALI'

Erdoğan, stratejik yardımlaşma kanalları oluşturmak gerektiğini vurgulayarak, 'Yok mu bana uzanacak bir el' diye sorulan her yerde altyapıları güçlendirecek, dezavantajlı grupları destekleyecek, eğitimi ayağa kaldıracak çözümler geliştirmeliyiz. Bizim amacımız, kanayan yaraya geçici pansumanlar yapmak değil yıkılan yerleri ayağa kaldırmak, imar ve ihya etmek olmalıdır. 2010'da Pakistan'daki büyük sel felaketinde, 2011'de kıtlığın ve iç savaşın yüz binleri hayattan kopardığı Somali'de, 2012'de katliamların yaşandığı Arakan bölgesinde ve daha birçok insani krizde tarifsiz acılara şahit oldum. Fakat bununla beraber şahit olduğum bir şey daha vardı. O da felaket bölgelerine koşan güzel insanların hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar büyük güçleriydi. Oralarda insanların nasıl devleştiklerini, bükülemez birer bilek olduklarını ve temiz yüreklerinin yüzlerine vurmuş parlak nurunu gördüm. Bu gördüklerim bana şunu öğretti ki 'hayırseverlik' yeryüzünün en güvenilir sığınağıdır" dedi.

'CUMHURBAŞKANI SAYIN ERDOĞAN'IN BÜYÜK LİDERLİĞİNDE TANIK OLUYORUZ'

Etkinliğe video mesaj gönderen Dünya Müslüman Hayırseverler Kongresi Başkanı Sheikha Aisha Bint Faleh Al Thani, Emine Erdoğan'a bu yılki forumun bir parçası olduğu için teşekkür etti. Forumun Türkiye'de gerçekleşiyor olmasının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Thani, "Türkiye en büyük medeniyetlerden birinin beşiğidir. Bu medeniyet, Hıristiyanlığı, İslam'ı ve Yahudi geleneklerini içeren çok çeşitli bir nüfusa sahip olan, her şeyden öte bilgi, yenilik ve sanat tarafından yönlendirilmiş bir medeniyettir. Liderlik, kültürü, çeşitliliği ve cesareti beslemiştir ki aynı cesarete şu anda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın büyük liderliğinde tanık oluyoruz. Türkiye'deki kardeşlerimize Gazze'deki kardeşlerimize yardım etme çabaları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Dünyanın dört bir yanında hayırseverliğin kurumsallaştırılmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu forum tam da bunu yapmayı amaçlamaktadır"

Konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a Küresel Donörler Forumu tarafından, 'En İyi Kadın Lider Ödülü' verildi. Program, fotoğrafı çekimiyle sona erdi.