GÖKYÜZÜNÜN MATEMATİĞİNDE TERAZİ DOLUNAYI
“GEL GÖNLÜMÜ YERDEN YERE VURMA GÜZEL”
İki cephede birden savaşacağız, varlığımız ile duruşumuz arasındaki gel gitler yaşayacağız. Birinde duruşumuzun hapishanesinden kurtuluşumuz ile değerler evimizde doğan güneş var, diğerinde göğüs inimize bilip bilmeden gömdüğümüz nice mevtaların mezarları var.
Terazi dolunayı haritasında toprak elementi hiç yok, topraklanma bu süreçteki en güçlü çözümlerimizden biri.
Hatırla! Toprakta çıplak ayak 10 dk yürümenin kan akışını iyileştirdiğini!
Gökyüzünün Matematiğinde öyle bir halay var ki hem içerden hem dışardan sarsıcı etkileri ile birlikte bizi YENİ BEN ile buluşmaya davet ediyor.
Uçuyor halay göklere, karışıyor nehirlere, ateş ile birlikte parlıyor değerler evinde. Nasılda karıştık Arap saçı misali, duyguyla mantık kör düğüm halde. Sevebildik mi bilmiyoruz? Sevildik mi onu da bilmiyoruz, bi ilüzyonun içinde oradan oraya savruluyormuşuz hissi ve yorgunluğu sarmış, tüm zerrelerimizi.
Dayan yüreğim dayan, az kaldı, bitecek bu buhran. Yeniden dirilişimizi kutlayacağımız gün, pek yakında o büyük an.
Hey Hat! Uyan!
Halay başı heybetli kozmik gücüyle çekiyor halayı, nereye doğru bi bilseniz? (Koçun sıfır derecesi hangi eviniz de bi bakın derim doğum haritanıza! )Terazi dolunay haritasında güneşimizin parladığı değerler evine doğru çekiyor halayı ve güneşle aynı burçta, koç burcunda!
Bizi bizden alan, alt üst eden değerlerimizi, olmazsa olmazlarımızı, kırmızı çizgilerimizi yeniden düşündürtecek.
Öyle cesur olacağız ki korkularımız dahi saklanacak delik arayacak. Öyle bi ayağa kalkıp kocaman bir adım atacağız ki Türkler yeniden şahlanıyor diyecekler. Bunlar, bu kutsal adımlar; ilahi nizam tarafından da kutsanacaklar.
Cephenin bu tarafında güneş doğuyor yeniden yeni umutlar ile ÖZGÜR CESUR BEN için.
Ben olmadan BİZ nasıl olsun BİR nasıl olsun! Kendini bilmeden, bir millet nasıl VAR olsun!
Cephenin öbür tarafı pek bir fena! Duygularımızın eyleştiği gönül evi sayısız mezarlık yeri olmuş. Hüzün kaplamış her yeri. Bu dünyada yaşayan o, dimdik ayakta görünse de, göğüs ininde ona ait çoktan bi mezarı olmuş bile. İlişkilerimizdeki gömdüğümüz her şey hortlayacak. Neden mi?
Usulü ile uğurlamamız İÇİN!
Çünkü kin ve nefret veya eza ve cefa ile gönderemeyiz gömemeyiz, hatta ve hatta duygularımızı yok da sayamayız.
Bizi biz yapan içimizdeki BEN’e dürüstlüğümüzden saygımızdan sevgimizden ötürü, yaşama yaşanmışlıklara adaletle eşitlikle dengeyle gelen uyumdan ötürü, her şeyin ötesinde tüm yaratılmışa sevgimiz saygımız, yaradandan ötürü olduğu İÇİN!
Ve o BEN’i hatırla! Yeniden başlasın iç keşiflerimiz! YENİ BEN ile gelmiş buluşma vaktimiz! Geçmişi bırakmadan yeniye nasıl geçeriz? O kocaman adımı nasıl atabiliriz?
Kendi içimizde gizlenmiş bilge elinde sihirli deynek ile bu dolunayda yükselen olarak bizi selamlamakta.
Simyanın o kutsal gücünü içinde hisset! At adımını özgürlüğün ötesindeki bilinmeyene!
Canan Acar 13.04.2025 🪶💫☀🌈🍁