Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi.
İki lider, görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.
"Almanya ile siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerimiz çok güçlü." diyen Erdoğan, "Türkiye-AB ilişkilerini ele aldık, terör örgütleriyle mücadele konusuna da değindik. Kalıcı barışın ve refahın hüküm sürdüğü bir Suriye hepimizin arzusudur." diye konuştu.
"Gazze'de ateşkes muhafaza edilmeli." diyen Erdoğan, "İki devletli çözümü destekliyoruz. Almanya'nın da çabalarımızı destekleyeceğini umuyorum." ifadelerini kullandı.
"Bu durum Türk toplumunu da endişelendirmektedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Geçen sene Nisan ayında ülkemize gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Sayın Steinmeier'i yeniden ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Malumunuz geçtiğimiz yıl Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yıl dönemiydi. Son dönemde gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler ve uluslararası platformlardaki görüşmelerimiz iki ülke arasındaki yakın diyaloğun en açık tezahürüdür. Güçlü siyasi, ekonomik, beşeri ve kültürel bağlarımız bizlere ilişkilerimizi daha da geliştirme fırsatı veriyor.
Görüşmelerimizde ikili işbirliğimizin derinleştirilmesine yönelik atabileceğimiz adımların yanı sıra bölgesel gelişmeleri de ele aldık. Ekonomik ve ticari ilişkilerimiz oldukça güçlü. Ticaret hacmimizi artırmaya ve karşılıklı yatırımları teşvik etmeye devam ediyoruz. Terörle mücadele, düzensiz göç, vize meselesi, savunma sanayi ve Almanya'daki Türk toplumunu ilgilendiren konular da gündemimizde. Bu vesileyle Almanya'da 23 Şubat'ta gerçekleştirilecek seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türk toplumunun güvenliği, refahı ve esenliği Almanya'yla gündemimizin en üst sıralarında yer alıyor. Avrupa genelinde yabancı karşılıklı ırkçılık ve İslam düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerin arttığını müşahede ediyoruz. Bu durum Türk toplumunu da endişelendirmektedir.
"Gazze'de ilan edilen ateşkesin muhafazası için herkese büyük sorumluluklar düşüyor"
Tüm bu hususlarda Alman dostlarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Terör örgütleriyle mücadele konusuna da özellikle değindik. Gümrük Birliği ve vize serbestlisi başta olmak üzere atılması gereken adımlar üzerinde durduk. Bugünkü istişarelerimiz mücavir coğrafyalarımızda barış ve istikrara yönelik ortak gayretlerimiz bakımından önem taşıyor. Suriye'deki gelişmeler, Gazze'deki son durum ve Ukrayna'daki savaş gibi bölgesel konular bağlamında Almanya ile iş birliğini sürdüreceğiz. Kalıcı barışın ve refahın hüküm sürdüğü bir Suriye hepimizin amacıdır. Bu minvalde Türkiye'nin Suriye'nin yeniden imarına yönelik çabalarına Almanya'nın da gerekli desteği sağlayacağına inanıyorum. Gazze'de ilan edilen ateşkesin muhafazası için herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Uluslararası toplum olarak iki devletli çözüm için gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Ukrayna'daki savaşın adil bir barışla sona ermesi gerektiğini uzun bir süredir savunuyoruz."
"Filistinlilere sürgün kabul edilemez"
Steinmeier'in açıklaması ise şöyle:
"Geçtiğimiz sene gösterdiğiniz misafirperverliğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Ve aynı zamanda sadece geçmişe bakmakla kalmayıp, görüşmelerimizi bugün yoğun bir şekilde sürdürebildiğimiz için çok mutluyum. Ayırdığınız zaman için müteşekkirim ve aynı zamanda bu akşam boyunca sürdürdüğümüz açık sözlü görüşme için müteşekkirim. Zannediyorum ki ikimiz de şu konuda hem fikiriz. Orta Doğu'da ve bu bölgede çok hareketli bir dönem yaşanıyor. Anlaşılan bir ateşkes Gazze'de kararlaştırıldı. Rehinelerin serbest bırakılmasında ilerlemeler kaydedildi. Lübnan'la ateşkes, Esad rejiminin sona ermesi ve Suriye'de yeni bir başlangıç. Bütün bunlara Almanya ve Türkiye olarak farklı perspektiflerden bakıyoruz. Fakat ortak bir çıkarımız var, o da artık bölgede kalıcı bir barışın yerleşmesi. Bunun için Türkiye çok önemli bir aktör. Cumhurbaşkanı ile şu konuda hem fikiriz. Biz mecburuz bütün bu gerginlikler karşısında fırsatları değerlendirmeye mecburuz. Ve barışçı ve kalıcı bir gelişme istiyoruz bölgede. Filistinlileri sürgüne gönderme yönündeki teklifler büyük endişe ve korkuya neden oluyor. Uluslararası hukuk açısından kabul edilemez."