Son yıllarda yapay zeka destekli video üretim teknolojileri hızla gelişirken, bu alandaki en büyük tartışmalardan biri haline gelen telif hakkı sorunu, sektörde ciddi bir güven açığına neden olmuş durumda. Çoğu AI video modeli kamuya açık şekilde eğitim verisi detaylarını paylaşmazken, pek çoğunun internetten izinsiz toplanan videolarla eğitildiği düşünülüyor. Bu durum, Runway gibi bazı şirketlerin şu anda mahkemelerde süren toplu davalarla karşı karşıya kalmasına neden oldu. İşte bu ortamda ortaya çıkan Moonvalley, geliştirdiği Marey adlı yapay zeka video modeliyle bu soruna farklı bir yaklaşım getiriyor.
Moonvalley, aralarında Google DeepMind, Meta, Microsoft ve TikTok gibi şirketlerde görev yapmış araştırmacıların da bulunduğu bir ekip tarafından kuruldu. Şirketin CEO’su ve kurucu ortağı Naeem Talukdar, VentureBeat ile yaptığı bir görüşmede, bugüne kadar çoğu modelin eğitiminde kullanılan yöntemlerin etik açıdan sıkıntılı olduğunu, kendilerininse yalnızca “sahip olunan ve lisanslanmış verilerle” bir model eğittiklerini belirtti. “People said it wasn’t technically feasible to build a cutting-edge AI video model without using scraped data. We proved otherwise.” ifadesiyle bu alandaki yaygın kanıyı tersine çevirdiklerini aktardı.
Marey, özellikle Hollywood stüdyoları, profesyonel film yapımcıları ve büyük ölçekli markalar için geliştirildi. Modelin en büyük farkı, yalnızca yasal olarak edinilmiş ve lisanslanmış görüntülerle eğitilmiş olması. Moonvalley, bu içerikleri doğrudan içerik üreticilerle yaptığı anlaşmalar aracılığıyla temin etti. Şirket, küçük şehirlerde yaşayan bağımsız içerik üreticilerinin görüntülerini lisanslayarak onlara maddi kazanç sağlamayı da hedefliyor. İçerik sahiplerine, görüntülerinin kullanım süresi baz alınarak dakikalık ya da saatlik ödeme yapılıyor.

Marey, yalnızca yasal yapısıyla değil, teknik özellikleriyle de sektördeki pek çok modelden ayrılıyor. Diğer modellere kıyasla daha uzun — tek geçişte 30 saniyelik — videolar üretebilen sistem, katman bazlı düzenleme imkanı sunuyor. Bu sayede kullanıcılar, arka plan, orta plan ve ön plan üzerinde ayrı ayrı düzenlemeler yapabiliyor. Ayrıca, metin komutlarının ötesinde storyboard, eskiz ve canlı referanslarla da çalışabilen model, profesyonellerin alışık olduğu üretim süreçlerine daha yakın bir deneyim sağlıyor. CEO Talukdar, bu yaklaşımla ilgili olarak, “What’s the technology needed for Hollywood studios? What do major brands need to make Super Bowl commercials?” diyerek modellerinin hedef kitlesini net şekilde tanımlıyor.
Modelin teknik altyapısı ise diffusion ve transformer mimarilerinin birleşiminden oluşuyor. Bu hibrit yapı, özellikle video üzerinde daha fazla kontrol sağlayabilmek için tercih edilmiş. Moonvalley, bu modelin yanında bir de “generative-native” video düzenleme aracı geliştiriyor. Bu yazılım, üretim süreçlerinin daha verimli yönetilmesini amaçlıyor.
Henüz yalnızca davetle erişilebilen bir bekleme listesi üzerinden sunulan Marey, şimdilik sınırlı sayıda stüdyo ve yapımcı tarafından test ediliyor. Şirket, modelin birkaç hafta içinde daha geniş bir erişime açılmasını planlıyor. Bu gelişmeyle birlikte, AI video üretiminde etik veri kullanımı konusundaki tartışmaların da yeniden şekillenmesi bekleniyor.
Öte yandan, Runway, Pika, Google, OpenAI, Luma AI, Genmo, Alibaba ve Hailuo gibi diğer şirketlerin de bu alanda önemli adımlar attığı biliniyor. Ancak Moonvalley, daha az yatırım almış olmasına rağmen, sınırlı kaynaklarla yüksek verimli bir model geliştirdiğini ifade ediyor. Şirketin aldığı 70 milyon dolarlık yatırımda Bessemer Venture Partners, Khosla Ventures ve General Catalyst gibi önde gelen fonlar yer alıyor.
Moonvalley ve sanatçıların liderliğinde çalışan Asteria stüdyosunun ortak geliştirdiği Marey, hem teknik hem de etik yönleriyle farklı bir alternatif sunuyor. AI destekli içerik üretiminde hukukî riskleri minimize etmek isteyen stüdyolar ve markalar için önemli bir çözüm haline gelmesi bekleniyor.