Bursa'dan Gaziantep'e ülkenin dört bir yanında liseliler, muhalif öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı bugün de eylemdeydi.
Haber Merkezi
Proje Okullarındaki öğretmen sürgünlerine karşı birçok ilde liseliler eylemlerine devam ediyor.
Sürgün ve atama kararlarının siyasi bir hamle olduğuna dikkat çeken öğrenciler, "Öğretmenlerimiz ve geleceğimiz için buradayız. Herkesi korkutmak istiyorlar ama işte biz buradayız" diyor.
Öğretmenlerine destek olmak isteyen öğrenciler okula kilitlendi
Bursa Erkek Lisesi öğrencileri, öğretmenlerine destek vermek için okul bahçesinde oturma eylemi düzenledi. Okul yönetimi, dışarıda toplanan destekçilerle öğrencilerin buluşmasını engellemek için kapıları kilitledi.
Açıklamaya katılmaları engellenen öğrenciler de okul bahçesinde oturma eylemi gerçekleştirdi. Mezunlar ve Eğitim-İş Sendikasıysa okul önünde basın açıklaması düzenledi.

Burada konuşan Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Sıralarında Ahmet Hamdi Tanpınarların yetiştiği, kürsüsünde Reşat Nuri Güntekinlerin öğretmenlik yaptığı bu okulun kültürü tasfiye edilmek isteniyor” dedi.
Yaşananları “bir proje değil, tasfiye operasyonu” olarak nitelendiren Rona, “Proje okulu adı altında yürütülen bu uygulama, bir okul geliştirme projesi değil” diye konuştu.
Bursa Kız Lisesi öğrencileri de okul çıkışında eyleme başladı. Bu eylem Erkek Lisesi öğrencilerinin katılımıyla büyüdü.
— Türkiye Komünist Gençliği (@TKGninsesi) April 15, 2025Bursa Kız Lisesi öğrencilerinin okul çıkışında başlattığı eylem Erkek Lisesi öğrencilerinin katılımıyla büyüyor.
Yaşasın öğrenci dayanışması! pic.twitter.com/Z41OxmEj4E
'Öğretmenlerimiz yol göstericilerimizdir'
Adana Atatürk Parkı’nda iktidarın Proje Okulları'nı ele geçirmek için yaptığı operasyona karşı eylem düzenlendi.
Yapılan protestolarda Adana’nın çeşitli liselerinden katılım gösteren öğrenciler, basın açıklaması gerçekleştirdi. Öğrenciler, basın açıklamasında şu sözlere değindi:
“Bizler burada öğretmenlerimizin gerek siyasi duruşları gerek sendika tercihleri gerek düşünceleri yüzünden okullarımızdan koparılmasını protesto etmek için toplandık. Öğretmenlerimiz, bize yalnızca ders anlatan kişiler değil, aynı zamanda bize düşünmeyi, sorgulamayı, insan haklarını ve adaleti öğreten yol göstericilerimizdir.
Okullarımız öğrencileriyle bağ kurmuş, liselerimizin köklü lise olarak anılmasında emeği geçen öğretmenlerimizin, siyasi sebeplerle bizlerden koparılmasına karşıyız. Onların, hukuksuz, keyfi ve siyasal sebeplerden ötürü görev yerlerinin değiştirilmesi, biz öğrencilerin eğitim hakkına doğrudan bir müdahaledir.
Bu oturma eylemi yalnızca sürgün edilen öğretmenlerimizin değil, aynı zamanda onların öğrencileri olarak bizlerin de sesidir. Adil, demokratik ve özgür bir eğitim ortamı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm kamuoyunu bu haksızlığa karşı ses olmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz.”
Öğrenciler, basın açıklamasının ardından oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylem söylenen marşlar ve türkülerle sona erdi.

'Proje Okulları keyfiyetten kurtarılmalı'
Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri ve mezunları okullarının önünde toplanarak basın açıklaması düzenledi.
Öğrenciler adına açıklamayı okuyan mezun öğrenci, "2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamaktadır" dedi.
Bu durumun sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmadığını aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilediğini söyleyen öğrenci, "Eğitim kurumlarını, dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Öncelikli olarak Proje Okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır" dedi.
'Eğitimde eşitsizlik kurumsallaştı'
Gaziantep Vehbi Dinçerler Fen Lisesi bugün “Boyun Eğme Okuluna Sahip Çık” sloganlarıyla eylemdeydi.
"Okullarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağız" diyen öğrenciler, Eğitim İş Gaziantep Şubesi ile birlikte öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı okul önünde yürüyüş ve ardından açıklama yaptı.
Eğitim İş Gaziantep Şube Başkanı Ali Arpat, ''Proje okulları adı altında yapılan şey açıkça eşitsizliğin kurumsallaştırılması öğretmenin hukuki güvenlerinin yok edilmesi eğitimde liyakatın tahrip edilmesidir. Bu sürecin mimarı bugünün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin daha 2014 yılında bizim şehrimizde dönemin müsteşarı iken söylediği şu sözler bugün yaşadıklarımızın habercisiydi: 'Mevzuatlar bize engel oluyor ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz. Mevzuatlara rağmen bildiğimizi yapacağız' dediler ve de yaptılar'' dedi.
— Türkiye Komünist Gençliği (@TKGninsesi) April 15, 2025Gaziantep Vehbi Dinçerler Fen Lisesi bugün “Boyun Eğme Okuluna Sahip Çık” sloganlarıyla eylemdeydi.
Okullarımıza ve geleceğimize sahip çıkacağız! pic.twitter.com/D6nJiLsCuc
Ne olmuştu?
İktidar, tarihi ve köklü liselerde kadrolaşmayı sağlamak üzere ilk hamlesini 2014'te bir gecede 50 bin okul yöneticisini görevden alarak yapmıştı. İdari düzeyde kadrolaşan AKP şimdi de puan üstünlüğü ya da herhangi bir kritere bakmadan, daha önce atadığı bu yöneticilerin bakanlığa gönderdiği isimler üzerinden yeni bir adım atıyor.
Geçtiğimiz Cuma günü "2025 yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme" sonuçlarının açıklanmasıyla atama sonuçlarını gören eğitim emekçileri atamaların kritere değil torpile dayanarak yapıldığını fark etti. 20 binden fazla öğretmen görev süresi uzatılmadığı için şu anda "norm fazlası" olarak kadro dışı bırakıldı. Kadroları illerdeki milli eğitim müdürlüklerine çekildi. "Fazlalık" olarak gösterilip başka okullara tercih yapmaya zorlanan eğitim emekçilerine ise öğrencileri ve mezunlar sahip çıktı, eylemlere başladı.
Eğitim sendikaları atamalarda muhalif öğretmenlerin başka okullara gönderildiğini, atamalarda liyakatin hiçe sayıldığını, yeri değiştirilen öğretmenlerin çoğunun "muhalif" olduğunu duyurdu. Yeniden ataması yapılmayan öğretmenler arasında daha önce iş bırakma eylemlerine katılan eğitimciler de var. Okullar arasında "özel program ve proje uygulama okulu" ayrımına son verilmesi gerektiği vurgulandı.
Öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçlerinin tüm eğitim kurumlarını kapsayacak şekilde tek bir yönetmelikle yasallık, belirlilik, objektiflik ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hale getirilmesi gerektiği dile getirildi.
Eğitim emekçileri dava açıp eylem yapmaya hazırlanıyor.