Kalemini Kur’an’a Hadim Eden Adam: Muzaffer Van Hoca

Van’da ikamet eden emekli öğretmen Muzaffer Van Hoca, üç yıllık disiplinli bir çalışma ile Kur’an-ı Kerim’i elle yazmayı başardı. Bu anlamlı çalışmasıyla büyük bir takdir kazanan Muzaffer Van Hoca, yaşadığı süreci ve duygularını yazarlarımızdan Eyüphan Kaya’ya anlattı.

“Hat Sanatına Küçüklüğümden Beri İlgim Vardı”

Hat sanatıyla ilgisinin nasıl başladığını anlatan Muzaffer Van Hoca, bu sanata küçük yaşlardan beri ilgi duyduğunu belirtti. İstanbul’da hattat Selim Türkoğlu’ndan kısa süreliğine online ders aldığını, ancak asıl hocasının Hüsrev Paşa Camii İmam Hatibi Hüsrev Koyuncu olduğunu söyledi. İlk dersinde hocasına Kur’an-ı Kerim’i yazmak istediğini söylediğini ve hocasının bu isteğini olumlu karşıladığını ifade etti.

Van Hoca’nın hat sanatına yönelmesinde en büyük ilham kaynağı ise büyük alim Şeyx Ahmedî Xani'nin şu sözleri olmuş:

"Heta tû dewrû dersan nekî tekrar û mesrûf, Li dûnyayê tu nabî ne meşhûr û ne ma’rûf”

Kur’an-ı Kerim’i Yazma Fikri Nasıl Oluştu?

Üç yıl önce bu fikrin kendisinde oluştuğunu belirten Muzaffer Van Hoca, bu süreçte birçok engelle karşılaştığını ve çevresindekilere danıştığını ancak çoğunun olumsuz yaklaştığını söyledi. Tek istisnanın Hüsrev Hocası olduğunu ifade eden Van Hoca, "Hayırlı işlerin muzır manileri çok olur" sözünü kendine rehber edindiğini belirtti.

"Kur’an-ı Kerim’in binlerce baskısı olsa da onu el yazısıyla yazıp Yüce Yaradan’a takdim etmenin büyük bir şeref olacağını düşündüm ve Allah’ın inayetiyle bu çalışmayı tamamladım."

“Kur’an’ı Yazarken Bir Harfini Bile Abdestsiz Yazmadım”

Kur’an-ı Kerim’in herhangi bir kitap olmadığını ve yazım sürecinin çok büyük hassasiyet gerektirdiğini dile getiren Van Hoca, bu süreçte sabrını besleyen en büyük unsurun manevi boyut olduğunu söyledi. Hat hocası Hüsrev Koyuncu’nun tavsiyesi üzerine bir harfi bile abdestsiz yazmadığını ifade etti.

Kur’an-ı Kerim’in korunmuş bir kitap olduğunu vurgulayan Van Hoca, "Cenab-ı Allah kıyamete kadar korunacağını vadetmiştir. ‘Hiç şüphe yok ki Kur’an’ı biz indirdik elbette biz koruyacağız. (Hicr:9.)’" diyerek Kur’an-ı Kerim’in değişmezliğine dikkat çekti.

Kur’an’ı Elle Yazmanın Verdiği Huzur

Kur’an-ı Kerim’i harf harf dokuyarak yazmanın büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu belirten Van Hoca, yazım sürecinin en stresli anlarında bile huzur bulduğunu ifade etti. "Hocamın dediği gibi, ‘Haza min fadli Rabbi’ (Bu Allah tarafından verilmiş bir nimettir). Bu süreç boyunca bilmediğim birçok nimete ve berekete eriştim" dedi.

Yaşadığı Manevi Tecrübeler

Kur’an-ı Kerim yazım sürecinde birçok manevi haller yaşadığını dile getiren Muzaffer Van Hoca, bunları paylaşmak istemediğini ancak dikkat çekici bir olay yaşadığını anlattı.

"Doktora gözlük için gittiğimde bana yanlışlıkla iki numara büyük bir gözlük yazılmıştı. Tekrar doktora gidince bu hatayı fark etti. Ancak yazım sürecinde o gözlükle yazmanın daha rahat olduğunu fark ettim ve tüm Kur’an’ı onunla yazdım. Bu olay bile bana her şeyin bir plan dahilinde yürüdüğünü gösterdi."

Kur’an-ı Kerim’i el emeğiyle yazmanın büyük bir sabır ve adanmışlık gerektirdiğini belirten Muzaffer Van Hoca, bu süreçte kendisine destek olan herkese teşekkür etti ve yazım sürecinde yaşadığı manevi hazzı paylaşarak, "Ne kadar şükretsem azdır" ifadelerini kullandı.

Bu haber 116 defa okunmuştur.